2009'MartYüzyıllardır yaktığımız fosil yakıtlar ve diğer etkenlerle dünyamızın dengesini bozduk, onu hasta ettik!.. Dünyamızın ateşi yükseldi. Biz böyle davranmaya devam edersek ateşi daha da yükselecek. Buzullar eriyecek, sıcaklıklar artacak, mevsimler ortadan kalkacak…
Bu arada yaka yaka petrol kaynaklarını iyice azattık. Petrol fiyatları bir süre öncesine kadar korkunç yükseldi (neyse son zamanlarda biraz insafa geldiler). Bizler de birer petrol bağımlısı olarak mecburen bu fiyatlara boyun eğiyoruz.
Araçlarda yakıt olarak kullandığımız petrol hem dünyayı kirletiyor, hem pahalı hem de bitmek üzere. Peki yok mu bunun bir alternatifi? Ne yazık ki şimdilik pratik bir alternatif bulunabilmiş değil. Şu anda en önemli adaylar hidrojen ve elektrik. Bir de geçiş süreci için hibrit’ler var…
Hidrojen’li OtomobillerHidrojen en basit ve en hafif element. Oksijenle bir araya konulduğunda doğalgaz ve LPG gibi küçük bir kıvılcımla patlıyor. Sonuç patlamayla oluşan enerji (basınç ve ısı) ve hidrojen ile oksijenin birleşmesiyle su buharı. LPG (tüpgaz) ve doğalgazla çalışan benzinli (patlarlı) motorlarda olduğu gibi hidrojeni benzin yerine kullanmak mümkün. Ama çok daha iyisi ve konforlusu yakıt hücreleriyle hidrojen ve oksijeni birleştirip su buharına çevirirken elektrik elde etmek ve bununla aracı hareket ettirmek. Yani patlarlı motor yerine elektrik motoru kullanmak.
Hidrojenle çalışan yakıt hücreli otomobillerde önemli gelişmeler sağlandı. Hatta Honda’nın FCX Clarity adındaki hidrojenle çalışan otomobilini geçtiğimiz yılın ortalarında seri üretime geçti. ABD’de ve daha sonra Japonya’da kullanılmaya başlandı. Pilot bölgelerdeki hidrojen istasyonlarında depolarını dolduran otomobillerin dış görünüş ve kullanım açısından benzinli ve dizel otomobillerden bir farkı yok. En büyük fark egzozdan CO2 yerine H2O yani su buharının çıkması.
Geleneksel otomobillere göre birçok yönden avantajlı olan hidrojenli otomobillerin yaygınlaşmasının önündeki en önemli engellerden birisi hidrojenin elde edilme süreci. Hidrojeni elde emek şimdilik çok pahalı. Önemli bir miktarda enerji kullanılması gerekiyor. Bu enerji de genelde elektrik. Elektrik de sadece hidroelektrik santrallerinde elde edilmiyor. Yerine göre petrol, doğalgaz, kömür gibi fosil yakıtlar, yerine göre de nükleer santrallerde radyoaktif yakıtlar da yaygın olarak kullanılıyor. Bu durumda aslında çok bir şey değişmiyor… Şimdilik umut rüzgâr ve güneş enerjisinin yaygınlaşmasında…
Hidrojeni elde etme sürecinin dezavantajları dışında, yakıt hücrelerinin de oksijen tükettiğini ve çıkan su buharının gelecekte “sera etkisi”ne katkıda bulunacağı gibi noktalar da var ayrıca.
Hibritler Hızla YaygınlaşıyorToyota’nın Prius’u ile yaygınlaşan hibrit otomobiller, aslında birer benzinli otomobil. Benzinli motor yanında elektrik motoru ve enerjiyi depolayan ekstra aküleri var. Sıkışık trafikte, kırmızı ışıkta beklerken gereğinden fazla enerji harcamak yerine elektrikli motor ve aküler devreye giriyor ve sadece gerektiği kadar enerji harcanıyor. Gerektiğinde benzinli ve elektrikli motor birlikte çalışıyor ve ekstra tork elde ediliyor. Frenleme sırasında elektrik motoru bir dinamo gibi çalışıyor ve hem elektrik üretiyor, hem de aracı yavaşlatıyor. Elde edilen elektrik daha sonra elektrik motorunu hareket ettirmek için kullanılarak, enerjinin israfı kısmen de olsa azaltılıyor.
Toyota’nın Prius’u özellikle ABD’de çok popüler. Üçüncü nesil Prius’lar çok daha verimli ve kullanışlı. Toyota’nın diğer hibritleri Camry ve Highlander (jip). Diğer otomotiv üreticileri de birçok modeli piyasaya sürdüler. Ülkemizde şimdilik sadece Honda Civic’in hibrit modeli satılıyor. Geçtiğimiz aylarda Honda yeni hibrit aracı Insight’ı da satışa sundu.
http://www.honda.com/
http://www.honda.com.tr/
http://world.honda.com/FuelCell/
http://world.honda.com/FuelCell/FCXClarity/
http://world.honda.com/Hybrid/
http://world.honda.com/INSIGHT/
http://world.honda.com/CIVICHYBRID/
http://world.honda.com/Hybrid/AccordHybrid/
http://www.toyota.com/
http://www.toyota.com.tr/

Bir robotun trompet ya da viyolin çalması hiç de kolay değil. Trompette uygun şekilde üflemek, enstrümanın tuşlarına basmak maharet istiyor. Viyolin çalmak çok daha zor. Uygun bir şekilde viyolini tutup yayı kullanmak ve tellere basmak zor iş. Bunlar da yetmezmiş gibi bir de müziğe eşlik ederek dans etmek…
Zamanla orkestrasını tamamlayan Toyota, müzisyen robotlarıyla oluşturduğu orkestrasıyla bir de konser verdi. Tabii Honda da ASIMO ile buna bir karşılık vermeliydi… Onlar da tutup ABD’de Detroit Senfoni Orkestrası ile minik bir konser verdiler. ASIMO, senfoni orkestrasını yönetti, şeflik yaptı. Orkestranın önüne geldiğinde yaptığı hareketlerle herkesi güldüren ASIMO, çok başarılı ve ciddi bir şekilde orkestrayı baştan sona yönetti.