2008'Ocak
Yıllar önce çok merak uyandıran “Ginger/Zencefil” kod adlı bir icat vardı, hatırladınız mı? Önce ne olduğu sır gibi saklanmıştı. Sadece temel özellikleri açıklanmıştı. Dünyanın önde gelen bazı ‘zatlarına’ sır olan bu “şey” herkesten önce gösterilmiş, fikirleri alınmıştı. “Yüzyılın icadı” olarak lanse edilen bu “şey” iki tekerlekli bir tür taşıt idi. Şebeke elektriğiyle şarj ediliyor ve iki tekerlekli olmasına rağmen kendi kendine devrilmeden durabiliyordu. Üzerindeki kişinin öne doğru eğilmesi hareket etmesini sağlıyordu. Geriye doğru gitmek için ise geriye doğru hafif eğilmek yeterliydi. Yanlara dönmek için ise ellerin tutunduğu “gidon” çevriliyordu. Asıl adı da Segway Human Transporter (HT) idi. Sonra Personel Transporter (PT) oldu (www.segway.com).
Çok büyük beklentiler ile 2001 yılının sonlarında lanse edilen bu araç, bir çok kişide hayâl kırıklığı yaratsa da zamanla yavaş yavaş yaygınlaşmaya başladı. Önceleri bunun yaya yolundan gitmesine itirazlar geldi. Ne de olmasa o motorlu bir araçtı. Ama bu sorunlar ve benzerleri birçok yerde zamanla aşıldı. Önceleri meraklıların satın aldığı bu araç, daha sonra farklı işlerde de kullanılmaya başlandı. ABD’de giderek yaygınlaşıyor. Diğer ülkelerde de yaygınlaşmaya başladı. Ülkemizde çok az sayıda olsa da zamanla yollarda görmeye başlarız. Segway’in Türkiye (www.segway.com.tr) temsilciliğinin açılmış olması, İstanbul dışında da bayilerinin olması yaygınlaşmasını hızlandıracaktır. Ayrıca, internetten de satın almak mümkün (www.store.com.tr). İstanbul’daki Rahmi M. Koç Müzesinde ilk nesil Segway PT’yi yakından görmek mümkün. CeBIT sırasında FIRST LEGO Robot Ligi Turnuvalarının tanıtım standında yer alıyordu. Stanttaki arkadaşım Mert Balın’ın antrenörlüğünde Segway’e binme fırsatı buldum. Gayet keyifli ve yerine göre çok kullanışlı bir araç.
Segway PT, gerçekten bir robot araç. Tam bir ileri teknoloji ürünü. Birbirinin aynı olan çok gelişmiş iki kumanda bilgisayarına sahip. Bunlardan birisi arızalansa bile diğeri sizin güvenliğinizi sağlıyor. Beş tane jireskop ve iki akselometre sayesinde araç üç boyutlu olarak durumunu tespit edip, kullanıcısının isteklerine göre her türlü arazi koşulunda sürüşü güvenli bir şekilde sağlıyor. Kullanılan elektrik motorları oldukça kuvvetli olmalarına rağmen az elektrik tüketiyor ve gürültü çıkarmadan çalışıyor. Şarjlı piller de lityum-iyon tipinde yüksek kapasiteli ve güvenilir piller. Segway’i elektrik prizine takıp bir cep telefonu gibi kolayca şarj ediyorsunuz.
İkinci nesil modellerinde yanlara dönüşleri daha da kolaylaştıran ve hareket halindeyken daha ahenkli sürüşü sağlayan bir değişiklik yapıldı. Ellerin tutunduğu gidon dönülecek yöne doğru eğilerek dönüş gerçekleştiriliyor. Hızlı giderken bu yöntem çok daha dengeli bir sürüş sağlıyor.
Segway’in değişik kullanım alanlarına yönelik birçok modeli mevcut. Ayrıca çok çeşitli aksesuarlara da sahipler. Segway’lerin hızı 20 km/saat’e kadar çıkabiliyor. Menzilleri ise 24 ile 38 km arasında kullanım şartlarına göre değişiyor. Hepsi şık bir görünüme sahip olsa da, kısıtlı sayıda üretilen Ferrari modeli çok daha şık ve havalı haliyle…
Segway’in ar-ge mühendisleri standart teknolojilerini kullanan çeşitli ürünler de geliştiriyorlar. Bunların kimisi yine iki tekerlekli, kimisi ise de dört tekerlekli. Her türlü arazide spor ve askeri amaçlarla kullanılabilecek taşıtların örneklerinden biri Centaur. Konsept olan bu araç, dört tekerlekli bir motosikletten (ATV) çok daha hafif ve çevik, güvenli. Segway PT’ye “x” (makas) şeklindeki bir şaseye iki tekerlek, üç amortisör, gidon ve oturma yeri (sele) eklenerek yapılmış çok eğlenceli bir arazi aracı.
Gelecekte otomobillerle birlikte kullanılmasına dönük çalışmalar da yapılıyor. Opel’in konsept otomobili Flextreme’in arka bagajının altında iki Segway PT yer almakta. Kullanıcı şehir içinde istediği yere vardıktan sonra otomobilini park edip, yürüyerek gideceği yere Segway ile kolaylıkla ulaşabilmekte. Segway’i kolayca otomobilden çıkarabilmekte, yine kolayca bagaja geri koyabilmekte.
Segway’in mucidi Dean Kamen, gerçekten büyük bir mucit. Günlük yaşantımızı kolaylaştıran icatları var. İlk otomatik insülin iğnesi ve basamakları çıkabilen tekerlekli sandalye gibi icatları yanında kurduğu FIRST vakfı (www.usfirst.gov) ile çocuk ve gençlerin teknolojiyi yakından tanıması ve kullanması için çabalıyor. FIRST’ün yarışmalarına dünya çapında onbinlerce çocuk ve genç katılıyor. Bunun bir ayağı olan FIRST LEGO Ligi ülkemizde de yıllardır düzenlenmekte (www.robotlar.com).
14 Ekim 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder