2 Haziran 2009 Salı

Formula 1 Pistinde Güneş Arabaları

2005'Ekim
TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi iki yıl önce güneş enerjisi ile çalışan arabalar arasında bir yarışma düzenleyeceğini duyurduğunda bu bir hayal gibi geliyordu. Ama bu hayal gerçekleşti! Geçen yıla kadar bir "güneş" arabamız bile yokken şimdi onlarcası var.

Formula G olarak alandırılan bu yarışma, güneş pillerinin ürettiği elektrik ile çalışan arabalar arasında 30 Ağustos Zafer Bayramın'da İstanbul'daki Formula 1 pistinde yapıldı. 15 üniversite ve bir de özel bir lise takımının katıldığı yarışma, hız canavı Formula 1 otomobillerinin tekerlik izlerinin henüz silinmediği pistte yapıldı. Oldukça zorlu olan bu pistte Formula G arabaları özel katkılı yakıtlar yerine, sadece bildiğimiz güneş'in ışık enerjisiyle "can buldular". Önce 20 tur olarak planlanan ama test turlarından sonra 8 tura düşürülen yarışı MEŞ-e adlı aracıyla Ortadoğu Teknik Ünivarsitesi (ODTÜ) Robot Topluluğu takımı kazandı. Onlar aynı zamanda Türkiye'nin ilk resmi ve öncü üniversite robot topluluğular. Bu sefer de öncü olmayı başardılar doğrusu!..
Havanın güneşli olmasına rağmen oldukça parçalı bulutlu olması, güneş arabalarının hızlarını önemli dercede kesti. Pistin yüksek rampaları da arabaların performanslarını önemli derecede düşürdü. Neyse ki yarıştan önce arabalar kendi güneş pilleriyle doldurdukları (şarj ettiği) aküleri destek oldu.

Yarışma arabalar arasında bir hız yarışı olmaktak ziyade dir dayanıklılık yarışıynı. Nitekim sadece tek bir araç 8 turu da tamamlayabildi. İkinci olan takım 8 turun 7'sini tamamlayabildi. Yarışın başında hız yaparak çok önemli bir straterjik hata yapan bazı takımlar birkaç turu bile zorla tamamlayabildiler. Bir anlamda herkes kendisiyle yarışmış oldu.

16 takımdan 5'i bir turu bile tamamlayamamış olsa da oldukça başarılı ve gelecek için umut vaad eden bir yarışma oldu. Yıllardır başta ABD olmak üzere, gelişmiş ülkelerde yapılan bu tür yarışların (aynı zamanda Formula 1'in de) Türkiye'ye kazandırılmış olması çok önemli bir gelişme. TÜBİTAK Bilim ve Teknik dergisi ve katılımcı takımlar büyük bir adım attılar. Kutlarız.

Sponsorlara da Barvo
Bu yarışmadaki önemli bir diğer yönü de öğrencilerin önemli bir oranda sponsor desteğini alabilmiş olması. Öğrenciler, oldukça maliyetli olan güneş pilli arabalarını gerçekleştirirken, doğru projelerle mali finansmanı bulmanın çok da zor olmadığını kanıtladılar. Bugüne kadar üniversitelerin AR-GE çalışmalarını yapmada karşılaştıkları en büyük engel olan, mali finansmanı temin etme konusunda iyi bir örnek oldular.

TÜBİTAK ve Bilim ve Teknik dergisinin maddi, manevi önemli bir desteği olduğunu da özellikle bahsetmeden geçmek olmaz. Gerçekten çok iyi bir adımı gerçekleştirdiler.

Teknik Özellikler
Güneş arabaları temel olarak güneş pilleri, elektrik motoru ve hız kontrol kısımlarından oluşuyor. Ayrıca fazladan elde edilen elektriği depolamak ve gerektiğinde kullanabilmek için bir de aküler yer alıyor.

Aracın üzerindeki güneş pillerinden elde edilen elektrik enerjisi ve gerektiğinde kullanılmak üzere akülerde depolanan elektrik enerjisi bir motor güç kumanda ünitesi tarafından elektrik motorunu hareket ettirmek için kullanılıyor. Sürücü pilotun kumanda ettiği güç kumanda ünitesi aracın hızını kumanda ediyor. Daha gelişmiş modellerde çok yüksek kapasiteli kapasitörlerle güç ihtiyacı daha verimli karşılanmakta. Ayrıca frenleme sırasında da elektrik elde edilmekte ve bu daha sonra kullanılabilmekte.

Aracın her türlü teknik özelliği çok önemli. Güneş pillerinin çok verimli, hafif ve çok yer kaplamaması; akünün yüksek kapasiteli ve hafif olması; elektrik motorunun güçlü, verimli, hafif ve kolay kumanda edilebilmesi; kumanda kısmının güçlü, verimli ve kolay kumanda edilebilmesi; kaportanın hava ve rüzgara karşı en az direnci göstermesi, hafif ve dirençli olması; tekerlek ve süspansiyonun en iyi tutuş ve performansı göstermesi gibi birçok önemli nokta var. Bunların hepsi sonucu çok etkileyebilmekte.

Bunları Ne Zaman Sokakta Göreceğiz?
Güneş enerjili arabaların günlük hayata girmesinde halâ çok önemli teknik engeller var. Bunların da aşılması için daha çok yıl gerekecek gibi gözüküyor. Ama şu ana kadar elde edilen gelişmeler gelecek için büyük umutlar veriyor. Hele de ülkemiz gibi güneş cenneti olan yerlerde bu araçları kullanabilmek çok daha olası görülüyor.

Yakın gelecekte birkaç enerji türünü bir arada kullanabilen hibrid araçlar gündemde. Petrol veya bio-yakıt, elektrik aküleri, hidrojen gibi enerji kaynaklarını kullananlar. Petrol fiyatlarının giderek tırmanması bu alandaki çalışmaları giderek hızlandırıyor. Hızlansa da iyi olur, yoksa dünyamızı kendi ellerimizle yok edeceğiz gibi görünüyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder