1 Haziran 2009 Pazartesi

Virüslerin Yeni Hedefi Cep Telefonları mı Yoksa?

2005'Mayıs

İnsanoğlu, birçok icatta olduğu gibi doğadan ilham aldı ve biyolojik virüslere benzeyen bilgisayar virüslerini yaptı. Yapacak başka bir bulamamışlar da mı virüsleri bir de sanal dünyamıza sokmuşlar diye düşünmeden edemesek de durum böyle.

Bilgisayarların emekleme dönemlerinde bazı akademisyenler acaba kendi kendini bulaştırıp yayılabilen bilgisayar yazılımları yapılabilir mi diye merak etmişler. Birkaç denemeden sonra bakmışlar bunu yapmak mümkün ve ortaya ilk ilkel virüsler, solucanlar ortaya çıkmış. Akademik ortamlarda başlayan bilgisayar virüslerinin macerası PC'lerin ortaya çıkıp yaygınlaşmasıyla asıl "uygun doğal şartları"nı bulmuş.

Ve Karşınızda İlk PC Virüsü "Brain"!
Bilgisayar virüslerinin sıradan insanlara tanışması 1986 yılında olmuş. Pakistanlı iki kardeş yazdıkları programları izinsiz kopyalayanları cezalandırmak amacıyla bir yöntem bulmuşlar. Bu yöntem de virüs kullanmak. Bilinen ilk (PC) bilgisayar virüsü olan Pakistani Brain ("(c) Brain") bu şekilde ortaya çıkmış.

Sonra da arkası gelmiş. Önce birçok Boot Virüsü ortaya çıkmaya başlamış. Sonra COM uzantılı program dosyalarına bulaşabilen Dosya Virüsleri geliştirilmiş. Bunu EXE uzantılı program dosyalarına bulaşabilenler izlemiş. Eh madem bu kadar çeşitli virüs var ortaya bir de "karışık yapalım" demişler ve melez virüsler dünyaya gelmiş. Boot ve Dosya Virüslerinin kombinasyonları olan bu virüsler her türlü koşulda bulaşabildikleri için daha da yaygınlaşabilmişler. Bunlar yetmezmiş gibi Truva Atları ve diğer virüs benzeri "virüsümsüler" de bunlara katılmış.

Buraya kadar anlattıklarımız bilgisayar virüslerinin (daha doğrusu PC virüslerinin) ilk çağı. 1990'ların ortalarına doğru virüs yazarları yeni bir açılım yaptılar ve makro virüslerini ortaya çıkarttılar. Başta Word ve Excel doküman dosyalarına bulaşan bu virüsler, daha sonra aldı başını yürüdü.

Virüsler Internet ile "Işık Hızını" Yakaladılar
Asıl açılım Internet'in yaygınlaşmasıyla oldu. Önceleri sadece disketlerle yayılabilen virüsler, yerel ağlar ve CD'lerle yayılma hızlarının artırdılar. Fakat Internet çağı ile "ışık hızını" yakaladılar. Bir virüsün dünyaya yayılması için geçen süre yıllar, aylar, haftalar, günler derken Internet sayesinde saniyeler seviyesine düştü! Biraz önce ortaya salınan bir virüsün size gelmesi günümüzde an meselesi. 1999 yılında bunu çok iyi gördük, yakından yaşadık.

E-mail ile yayılan Melissa virüsü (kurtçuk/worm) 26 Mart 1999 tarihinde ortaya çıktı ve kısa sürede dünyaya yayıldı. Word 97 ve 2000 dokümanlarına bulaşabilen Melissa, kurbanının e-mail adres listesindeki ilk 50 kişiye kendisini gönderiyordu. Bu şekilde kısa sürede birçok bilgisayar şifayı kaptı.

Ama daha kötüsü Çernobil (CIH) ile yaşandı. 26 Nisan 1999 tarihinde pimi çekilen (etkinleşen) virüs, bilgisayar dünyasında tam anlamıyla büyük bir şok ve çöküntü yarattı. Virüsün bulaştığı birçok bilgisayar "havaya uçmuştu". Neyse ki birçok strartejik noktada hizmet veren Windows NT sunucular etki alanı dışındaydı. Yoksa bilanço çok daha ağır olacaktı. Birçoğunuz o günleri hatırlayacaktır. Dolaylı ya da doğrudan bir çoğumuz CIH'tan etkilenmiştik. Fırsattan istifade eden birçok "uyanık bilgisayarcı" çok iyi hasat almışlardı o günlerde...

Bilişimciler bu iki vakadan sonra aylarca Y2K geçişi için mesai harcadı. Neyse ki önemli bir sorunla karşılaşmadan 2000'li yıllara geçtik. Fakat uzun bir süre geçmeden 4 Mayıs 2000'de "I Love You" vakası yaşandı. Dünya çapında büyük ses getiren bu kurtçuktan sonra virüs yazarlarının yeni silahlarından Nimda virüsü Internet'in tehlikelerini çok daha net ortaya serdi. Internet'e bağlı bir bilgisayar her an için bir hedefti. Virüs ve Truva Atları dışında da birçok potansiyel tehlike mevcuttu ve kötü amaçlı kişi ya da yazılımlar, her delikten sızmak için hiç ara vermeden sabırla hücumdaydı.
Şimdi de Hedef Cep Telefonları
Cep telefonları ilk başta sadece konuşmaya yarıyordu. Ama günümüzde birçoğumuz için artık bu yeterli değil. Cep telefonlarının çok marifetli olması konusunda frenleyemediğimiz, önüne geçilemez bir arzumuz var. Önceleri küçük ve hafif olsun derken, sonra renkli de olsun demeye, sonra da kameralı da olsun demeye başladık. Bunlarla da yetinmeyip, yok video çeksin, yok MP3 dinleyebileyim vs. vs. demeye başladık. Televizyon da seyredebileyim, görüntülü de görüşebileyim gibi isteklerimiz giderek artıyor... Teknolojik gelişmeler ve tüketim toplumu felsefelerini de hesaba katarsak bunun şimdilik sonu yok gibi.

Virüs yazarları ve Hacker'lar şimdi de çok bakir ve çok yaygın bir alan olan cep telefonlarına göz diktiler. Bu bereketli topraklarda şartların giderek uygunlaşması bu tür amaçları olanların iştahını giderek daha da kabartıyor.

Cep telefonlarına her geçen gün yeni özellikler eklenmesi ve bunların birer avuç içi bilgisayara dönüşmesi virüsler için çalışma alanlarının oluşmasına sebep oldu. Henüz çok etkili olmayan birkaç virüs denemesini saymazsak, şimdilik korkacak bir şey yok gibi. Ama sadece şimdilik!..

Şartların giderek uygunlaşması çok yakında bilgisayarlarımızda olduğu gibi cep telefonlarımızda da virüs ve benzeri güvenlik problemleriyle uğraşmaya başlayacağımızı gösteriyor. Cep telefonu kullanıcı sayısının bilgisayar kullanıcılarından kat ve kat daha fazla olduğunu da hesaba katarsak durumun gelecekte ne kadar vahim olabileceğini daha iyi anlarız.

Cep Telefonları İçin Anti-Virüs Programları Çıktı Bile
Cep virüslerinin sayısının yavaş yavaş artması anti-virüs üreticilerini harekete geçirdi doğal olarak. Bunun sonucunda cep telefonları için anti-virüs yazılımları da lanse edilmeye başlandı. Bu yazılımlar aynı bir bilgisayarda olduğu gibi çalışıyor. Dışarıdan alınan her türlü veriyi/dosyayı virüs taramasından geçiriyor. Hatta SMS yoluyla gelen spam mesajlarını engelleme özelliklerine bile sahipler. Virüs veritabanını güncelleme ise GPRS ve PC bağlantısıyla yapılabiliyor.

Bu anti-virüslerden birisi Trend Micro tarafından çıkarıldı. Symbian, Windows Mobile for Pocket PC Edition, Windows Mobile for Smartphone platformlarında çalışıyor. Anti-virüsün ücretsiz deneme sürümünü www.trendmicro.com web sitesindeki ürünler kısmından (mobile security) isteyenler alıp, deneyebilir (tecrübelerini bizlerle paylaşırlarsa seviniriz).

Geleceğin Mobil Hayatında Virüsler de Olacak
Yazılım virüsleri ve diğer güvenlik tehtidleri gelecekte sadece bilgisayar ve cep telefonlarıyla sınırlı kalmayacak. Mobil hayatın içine yeni teknolojik özellikler eklendikçe tehtidler buraları da etki alanlarına alacak.

Gelecekte kullandığımız her şeyin içinde küçücük de olsa bir bilgisayar olacak ve bu da arada tel olmadan bağlantı kurabilecek. En basitinden otomobillere bile virüsler bulaşabilecek meselâ... Cep telefonuna bulaşan bir virüsün neler yapabileceği üç aşağı-beş yukarı belli. Fakat otomobilin ana bilgisayarına bulaşmış bir virüsün neler yapabileceğini şöyle bir hayal etmeye çalışın; silecekleri gereksiz yere çalıştıran, kafasına estikçe kornayı çaldıran, ikide bir selektör yapan, dönüş sinyallerini ters yönde veren, camları açıp kapayan, kapıları kilitleyen bir virüs... Bunlar bir virüsün yapabileceklerinin en zararsız özellikleri. Daha kötülerinden bahsetmek bile istemem!

Dikkat!
Oltaya Gelmeyin!

Siber dünyanın dolandırıcıları tarafından kullanılan başlıca yöntemlerinden biri olan Phishing (Olta), son zamanlarda ülkemizde de sık sık görülmeye başlandı. E-mektup kullanarak yapılan bu dolandırıcılıkta, kredi kartı ve benzeri parasal değeri olan bilgiler, çeşitli bahanelerle öğrenilmeye çalışılıyor.

E-mektup, SMS veya cep telefonundan gelen bu tür isteklere itibar etmeyip, tedbirli olmak çok önemli. Bu konuda Bankalar Birliği ve bazı bankalar de e-mektup ve diğer yollarla uyarıda bulunuyorlar. Detaylı bilgiyi bankaların web sitelerinde bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder