“Araştırmacılar Gecesi” (“Researchers’ Night”) etkinliği, 22 Eylül’de Avrupa’nın 30 ülkesindeki 110 kentiyle aynı anda Sabancı Üniversitesi’nin ev sahipliğinde İstanbul-Tuzla’daki yerleşkede düzenlendi. Türkiye’de ilk kez düzenlenen Araştırma ve İnovasyon Festivali (ARİF) 2006, araştırmacılar ile toplumu eğlenceli bir ortamda bir araya getirdi.
Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı kapsamında Sabancı Üniversitesi, TÜBİTAK ve Zihni Sinir işbirliğiyle hayata geçen, bu yılın gözde etkinliklerinin gözdesi Petrol Ofisi’nin sponsorluğunda düzenlenen festivalin amacı, araştırmaların topluma katkılarının daha iyi anlaşılmasını sağlamak, araştırmacıların olanaklarının iyileştirilmesine katkıda bulunmak, gençleri Araştırma ve Geliştirme alanında kariyer yapmaya teşvik etmek ve araştırma konusunda Türkiye'nin AB nezdinde çekiciliğini arttırmak.
“Araştırma eğlencelidir, Araştırma yararlıdır ve Araştırmacılar insandır” ana temaları üzerinde festival şeklinde düzenlenen bu etkinlik, ister akademik, ister sade bir vatandaş olsun herkes için bilgilendirici ve aynı zamanda eğlendiriciydi. Bilim ve teknolojinin, araştırmanın güzelliğini gelen her ziyaretçiye yaşattığını ortamın atmosferinde anında hissetmek mümkündü. İnsanımızın geleceğin dünyasında AR-GE konusundaki zaaflarını gidermek için atılmış önemli adımlardan biriydi.
Keşke herkesin daha kolay ulaşabileceği bir yerdi gerçekleştirilebilseydi. Ama ona rağmen katılım oldukça yüksek oldu. Her yaştan ve her alandan ziyaretçilerin akın ettiği festivalde, üniversite öğrencileri dışında ilköğretim ve lise çağından da birçok öğrenci vardı. Gruplar halinde gelen okullar arasında bu yıl yeni açılan ve bir ilk olan Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi de vardı. İstanbul’un diğer köşesinden gelen geleceğin bilim adamları, bu ortamın havasını solumak, araştırmalarla ve araştırmacılarla tanışmak için can atıyorlardı. Fen Lisesi kavramını teknoloji ile buluşturan bu yeni ve öncü konsept gerçekten çok önemli bir adım. Buradaki öğrenciler öğrendiklerini de uygulayacakları, araştırıp geliştirebilecekleri her türlü ortama sahipler. Robot teknolojilerini içeren Mekatronik dersleri gördüğüm kadarıyla üniversite seviyelerinde.
Festival etkinliklerinde birbirinden ilginç araştırmaların tanıtımları, demoları, etkileşimli deneyler, sohbetler yanında atölye çalışmaları da vardı. Bunlara bir de eğlendirici etkilikler, şovlar ve Kargo konseri de eklenince (ikramları da unutmamak gerek), festivalin tadına doyum olmadı. Öğlen başlayan festival, lazer gösterileri ardından başlayan Kargo’nun konseriyle gece yarısı sona erdi. Festivale ulaşım Taksim ve Kadıköy noktalarından kalkan ücretsiz servislerle de çok rahattı.
Neler Vardı?..
Neler yoktu ki!.. Porof. Zihni Sinir’in yaratıcısı İrfan Sayar’ın çizgileriyle renklenen festivalde enerji, robotik, nano teknoloji, gıda, genetik ve biyoteknoloji, akıllı sistemler, akıl ötesi sistemler, akıllara ziyan sistemler, atölyeler, sergiler ve araştırmacılarla sıcak sohbetler yer aldı.
Tanıtılan projelerden bazıları ise şunlardı:
- Satranç tahtasının görüntüsünü işleyip insan rakibiyle satranç oynayan robot,
- Beyin dalgalarını işleyerek otomobillerde güvenli sürüşün artırılması,
- Göz kaslarının elektriksel sinyallerini işleyerek bakarak bilgisayar faresini hareket ettirme,
- Depremde enkaz altında kalanların kolayca kurtarılmasını sağlayan elektronik kolye,
- Projeksiyon cihazından perdeye yansıtılan görüntü önünden geçen kişilerin hareketlere duyarlı görüntü efektleri oluşturması,
- Vestel’in televizyondaki görüntünün daha net ve canlı gözükmesini sağlayan sistemleri,
- Su döngülü CPU soğutma,
- Dijital fotoğraf makinesinin çektiği portrelerden otomatik karikatür çizimi,
- Süper su-iten ve daima-temiz yüzeylerin elektrodokuma ile yapımı ve bunun ilginç uygulamaları,
- DNA’nı kolyende taşı,
- İstanbul çöpleriyle büyüyen bitkiler,
- Sorunlu topraklara bitkilerin nasıl adapte olduğunu gösterme,
- Elle yazılmış matematiksel ifadeleri tanıma…
Porof. Zihni Sinir Proceleri :)
Bunların yanında Porof. Zihni Sinir’in üç boyutlu “akıllara ziyan sistemler” de sergilendi. Bunlardan bazıları ise; dikiş makineli bisiklet, hijyenik tek kaptan çorba içme makinesi, elektrik kesildiğinde mumunu otomatik yakan düzenek, elektrik geldiğinde yanık mumu söndüren makine, kendi kendini kapatan musluk, walkman’lı stetoskop, pirinç ayıklama makinesi, bekleme çatalı…
Atölye Çalışmaları
Ben de bu festivalde Porof. Zihni Sinir’in asistanı olarak katıldım. Zihni Sinir Tasarım Atölyesinde geliştirdiğimiz cep telefonlarının radyo sinyallerine duyarlı “Akrebik” procesini atölye çalışmaları kapsamında 20 katılımcı ile gerçekleştirdik. 10’ar kişilik iki grup halinde yaptığımız “workshop”lar çok eğlenceliydi. Ortaya çıkan Akrebik’leri festival boyunca katılımcıların ellerinde ve başkalarına demo yaparken görmek beni çok mutlu etti.
Diğer bir atölye çalışması Intel’in İstanbul İnovasyon Merkezi tarafından düzenlenen “Sistematik İnovasyon Atölye Çalışması” idi. Video destekli yaratıcı ve inovatif çözüm üretimini sistematize etme ve kurumsal anlamda özümsemeyi amaçlayan bu projede, üniversite öğrencilerine uygulamalı olarak sistematik inovasyon kavramı, beyin fırtınası, danışıklı karar verme sistemleri ve demokratik katılım olguları işlendi.
Sergiler
İrfan Sayar’ın 50 adet Porof. Zihni Sinir procesinden oluşan sergide, insanın alet ve teknolojiyle ilişkisi konuluydu. Karikatür tadındaki bu proceler, insanlara alet ve teknolojiye farklı bir gözle bakınca neler görülebileceğini mizahi bir dille anlatıyordu.
Diğer bir sergi ise bilim insanlarının sanatsal yönlerini gösteren bir tezhip ve ebru sergisiydi. TUBİTAK-UEKAE Müdür Yardımcısı Alparslan Babaoğlu'nun eserlerinden oluşan bu sergi de festivale farklı bir renk kattı.
Festivalin web sitesi http://www.arif2006.org/ adresinde yer alıyor. Buradan uluslar arası web sitesine de ulaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder