2007'Ağustos
İstanbul'un merkezindeki Zincirlikuyu’da bulunan "Karayolları" arazisini rekor(!) bir fiyatla satın alan ve burada dünya çapında bir eser dikmek isteyen Ahmet Nazif Zorlu bu yılın en önemli gündem konularından biri. Basında çıkan haber ve röportajlardan Ahmet Nazif Zorlu’nun bu projeye çok büyük bir önem verdiği ve çok iddialı olduğunu görüyoruz. İstanbul’a ve ülkemize çok şey katacak bu eseri merakla bekliyoruz. İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti olacağı 2010 yılına yetiştirilmesi planlanıyor. Bu kadar büyük bir projenin zamanında yetiştirilebilmesi için de geceli gündüzlü hiç durmadan çalışılacak.
Zorlu Grubu, en güzelini, en iyisini yapabilmek için hiçbir şeyden kaçınmıyor. Tasarımın çok önemli bir rol aldığı bu projede uluslararası bir mimarlık ve kentsel tasarım yarışması düzenlendi. Şu aşamada birçok yerli ve yabancı mimar en güzel projeyi hazırlayabilmek için harıl harıl çalışıyor, çabalıyor. Süre bittiğinde sunulacak projeleri uluslararası bir jüri değerlendirecek. Seçilen dört proje Anıtlar Yüksek Kurulu ile yapılacak çalışmalar sonucu ortaya çıkan proje değerlendirilerek uygulamaya geçilecek.
Dünya çapındaki bu esere bir müze büyük değer katacaktır. Zorlu Grubu ve amiral gemileri Vestel’i göz önüne getirdiğimizde buraya Teknoloji odaklı bir Bilim Müzesi çok yakışacaktır. Böyle bir müze Zorlu Grubu’nun misyonuna da büyük bir katkıda bulunacaktır.
Niye Teknoloji Müzesi?
Ülkemizin en fakir olduğu alanlardan biri müzecilik. Zengin bir tarihi mirasa rağmen bunları sergileyen müzelerin durumu ortada. Sergilenemeyen ve giderek yok olanları ise hesaba bile katamıyoruz. Son yıllarda eklenen İstanbul Modern ve Pera gibi müzeler sayesinde sanatsal alandaki müzelerimiz boşluğu doldurmaya çalışıyor.
Peki ya bilim müzeleri ne alemde? İlk akla gelen Rahmi M. Koç Müzesi alanında gerçekten bir dev. Yakında katılan ODTÜ Müzesi de giderek gelişiyor. Ayrıca, İstanbul ve Ankara’da birer Bilim Merkezi bulunuyor. Bunların dışında da irili-ufaklı birkaç müze var ama çoğumuzun bunlardan haberimiz bile yoktur… Bunlar bu alandaki boşluğu ne derecede kapatıyordur derseniz, bence çok küçük bir ölçüde!..
Zorlu Gurubu olur da dünya çapındaki bir teknoloji müzesini, gözbebeği olacak Zorlu Center’a kazandıracak olursa, ülkemizin büyük bir eksiğini kapatmakla kalmayacak, dünya çapında bir katkıda da bulunacaktır. Vestel gibi bir dünya devine sahip Zorlu Grubu’na da bu yakışır! Vestel dışında enerji ve diğer alanlardaki yatırımlar da bunu destekliyor.
Nasıl Bir Teknoloji Müzesi?
Teknolojinin geçmişten geleceğe olan yolculuğunu her yaştaki insana sergileyen, yaşatan bir müze olmalı bu. Sadece bunlarla kalmamalı neyin nasıl ortaya çıktığı, nasıl çalıştığı gibi sorulara da herkesin anlayabileceği bir dille cevap verebilmeli. Öğretmenler, öğrenciler teknolojiyi tanımak ve öğrenmek için sınıf yerine burayı tercih etmeli. Sadece bakılan değil, dokunulabilen ve kullanılabilen objeler de yer almalı. Hem öğrenilen hem de eğlenililen, zamanın su gibi akıp gittiği, defalarca gelen bir ziyaretçinin bile tekrar tekrar gelmek için can attığı bir yer olmalı burası.
Günümüz gibi dinamik, canlı canlı, yaşayan ve yaşanılan bir yer olmalı bu müze. Her gün biraz daha zenginleşmeli, biraz daha şenlenmeli. Müdavimlerinin buluştuğu, araştırma yaptığı, ilham aldığı, düşündüğü, tartıştığı, bilgilerini paylaştığı hatta dinlendiği bir yer de olmalı burası.
Müzenin başlıca konuları arasında evde-işte kullanılan günlük teknolojiler, iletişim, bilişim, robotik, enerji, ulaşım, uzay, tıp, hobi, sanat ve de ayrıca eğlence ile oyuncak teknolojileri de yer alabilir. Bunlara başkaları da zamanla eklenebilir. Benden şimdilik bu kadar. Umarım Zorlu Grubu bu önerimi dikkate alır ve dünya çapında bir teknoloji müzesini “dünyaya” armağan eder…
2 Eylül 2009 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder